a bir
able yapabilen
about hakkında
above üstünde
across karşısında
act hareket, eylem
action aksiyon
actually aslında
add eklemek
addition ek olarak
adjective sıfat
afraid korkmuş
Africa Afrika
after sonra
again yeniden, yine
against karşısında
age yaş
ago önce
agreed anlaşıldı, kararlaştırıldı
ahead önünde
air hava
all hepsi
allow izin vermek
almost neredeyse
alone yalnız
along boyunca
already zaten
also ayrıca
although rağmen
always her zaman
am gece 12 ile gündüz 12 arası saat dilimi
America Amerika
among arasında
amount miktar
an bir tek
and ve
angle açı
animal hayvan
another diğer
answer cevap
any herhangi
anything hiçbir şey
appear gözükmek
apple elma
are olmak fiili
area bölge
arms kollar
army ordu
around etraf
arrived varmak (geçmiş zaman)
art sanat
as iken
ask sormak
at -de, -da
away uzak
B İle Başlayan İngilizce Kelimeler
baby bebek
back arka
bad kötü
ball top
bank banka
base temel
be olmak
bear ayı
beat yenmek
beautiful güzel
became olmak (geçmiş zaman)
because çünkü
become olmak
bed yatak
been olmak (geçmiş zaman, pasif)
before önce
began başlamak (geçmiş zaman)
begin başlamak
behind arka
being olmak (şimdiki zaman)
believe inanmak
bell zil
belong ait olmak
below altında
beside yanında
best en iyi
better daha iyi
between arasında
big büyük
bill fatura
birds kuşlar
bit küçük parça
black siyah
block engellemek, bloklamak
blood kan
blow patlatmak
blue mavi
board tablo
boat bot
body vücut
bone kemik
book kitap
born doğmuş
both ikisi de
bottom dip
box kutu
boy erkek çocuk
branch dal
break kırmak
bright parlak
bring getirmek
British Britanyalı
broken kırık
brother erkek kardeş
brought getirilmiş
brown kahverengi
build bina etmek
building bina
built bina edilmiş
burn yanmak
business işletme
but fakat
buy satın almak
by tarafından
C İle Başlayan İngilizce Kelimeler
call aramak
came geldi
can yapabilmek
cannot yapamamak
can’t yapamamak
capital başken
captain yüzbaşı, kaptan
car araba
care önemsemek
carefully dikkatlice
carry taşımak
case dava, kılıf
cat kedi
catch yakalamak
cattle inek
caught yakalamak (geçmiş zaman)
cause sebep
cell hücre
center merkez
cent sent, para birimi
century yüzyıl
certain kesin
chance şans
change değişmek
chart tablo
check kontrol etmek
chief şef
child çocuk
children çocuklar
choose seçmek
church kilise
circle çember
city şehir
class sınıf
clean temiz
clear temizlemek
climb tırmanmak
close kapatmak
cloth elbise
cloud bulut
coast kıyı
cold soğuk
color renk
column kolon
come gelmek
common ortak
company şirket
compare karşılaştırmak
complete tamamlanmış
compound madde
condition durum
consider düşünmek
consonant ünsüz harf
contain içermek
continue devam etmek
control kontrol
cook pişirmek
cool soğuk
copy kopyalamak
corn mısır
corner köşe
correct doğru
cost masraf
cotton pamuk
could yapabilmek (geçmiş zaman)
couldn’t yapamamak (geçmiş)
count saymak
country ülke
course kurs
cover kapsamak
cow inek
create oluşturmak
cry ağlamak
crop ekin
cross çapraz
crowd kalabalık
current mevcut
cut kesmek
D İle Başlayan İngilizce Kelimeler
dance dans etmek
dark karanlık
day gün
dead ölü
deal anlaşma
death ölüm
decide karar vermek
decimal ondalık
deep derin
describe açıklamak
desert çöl
design tasarım
details ayrıntılar
determine belirlemek
develope geliştirmek
dictionary sözlük
did yaptı
didn’t yapmadı
died öldü
difference fark
different farklı
difficult zor
direct direkt
direction yön
discover keşfetmek
distance mesafe
divided bölünmüş
division bölüm
do yapmak
doctor doktor
does yapmak
doesn’t yapmamak
dog köpek
dollar dolar
done yapmak (geçmiş)
don’t yapmamak
door kapı
down aşağı
draw çizmek
drawing çizim
dress elbise
drive araba kullanmak
drop düşmek
dry kuru
during boyunca
E İle Başlayan İngilizce Kelimeler
each her biri
early erken
ear kulak
earth toprak, dünya
east doğu
easy kolay
eat yemek
edge kenar
effect etki
egg yumurta
eight sekiz
either ikisi de
electric elektrik
element element
else diğer
end son
energy enerji
engine motor
England İngiltere
English İngiliz
enjoy eğlenmek
enough yeterli
enter girmek
entire tüm
equal eşit
equation denklem
especially özellikle
Europe Avrupa
even eşit
evening akşam
ever hep
every hepsi
everyone herkes
everything her şey
exactly aynen
example örnek
except hariç
exciting heyecan verici
exercise egzersiz
expect beklemek, ummak
experience tecrübe
experiment deney
explain açıklamak
express ekspres
eye göz
F İle Başlayan İngilizce Kelimeler
face yüz
fact gerçek
factoriy fabrika
factors faktörler
fall düşmek
family aile
famous ünlü
far uzak
farm çiftlik
farmer çiftçi
fast hızlı
father baba
fear korku
feel hissetmek
feeling his
feet ayaklar
fell düşmüş
felt hissetmiş
few birkaç
field alan
fig incir
fight kavga
figure figür
filled doldurulmuş
finally nihayetinde
find bulmak
fine iyi
fingers parmaklar
finished bitmiş
fire ateş
first birinci
fish balık
fit uymak
five beş
flat düz
floor zemin
flow akmak
flowers çiçekler
fly uçmak
follow takip etmek
food yemek
foot ayak
for için
force güç
forest orman
form yapı
forward ileri
found bulunmuş
four dört
fraction parça
France Fransa
free bedava
French Fransız
fresh taze
friends arkadaşlar
from tarafından
front ön
fruit meyve
full tam
fun eğlence
G İle Başlayan İngilizce Kelimeler
game oyun
garden bahçe
gas gaz
gave verdi
general genel
get almak
girl kız
give vermek
glass cam
go gitmek
God tanrı
gold altın
gone gitmiş
good güzel
got sahip olmak
government hükümet
grass çimen
great müthiş
Greek Yunan
green yeşil
grew büyümüş
ground zemin
group grup
grow büyümek
guess tahmin etmek
gun silah
H İle Başlayan İngilizce Kelimeler
had sahip olmak (geçmiş)
hair saç
halt durmak
hand el
happen olmak
happy mutlu
hard zor
has sahip olmak
hat şapka
have sahip olmak
he erkek
head baş
hear duymak
heard duydu
heart kalp
heat ısı
heavy ağır
held tutmak (geçmiş)
help yardım
her O (kadın)
here burada
high yüksek
hill tepe
him O (erkek)
himself kendisi (erkek)
his onun (erkek)
history tarih
hit vurmak
hold tutmak
hole delik
home ev
hope umut
horse at
hot sıcak
hour saat
house ev
how nasıl
however ancak
huge dev
human insan
hundred yüz (sayı)
hunting avlanma
I İle Başlayan İngilizce Kelimeler
I ben
ice buz
idea fikir
if eğer
I’ll ben (gelecekte)
important önemli
in içeri
inches inç (uzunluk birimi)
include içermek
increase yükselmek
Indian Hindistanlı
indicate göstermek
industry endüstri
information bilgi
insect böcek
inside içinde
instead yerine
instruments enstruman
interest ilgi
interesting ilginç
into içine
iron demir
is olmak
island ada
isn’t olmamak
it o (hayvan veya cansız)
its onun
it’s olmak (hayvan veya cansız)
itself kendisi (hayvan veya cansız)
J İle Başlayan İngilizce Kelimeler
Japanese Japon
job iş
join katılmak
jump zıplamak
just sadece
K İle Başlayan İngilizce Kelimeler
keep saklamak
kept saklanmış
key anahtar
kill öldürmek
kind kibar
king kral
knew bilmek (geçmiş)
know bilmek
known bilinmiş
L İle Başlayan İngilizce Kelimeler
lady kadın
lake göl
land arazi
language dil
large geniş
last son
later sonra
laugh gülmek
law kanun
lay uzanmak
lead kurşun
learn öğrenmek
least en azı
leave terketmek
led önderlik etmek (geçmiş)
left sol
leg ayak
length uzunluk
less az
let izin vermek
let’s haydi
letter mektup
level seviye
lie yalan söylemek
life hayat
lift kaldırmak
light ışık
like beğenmek
line çizgi
list liste
listen dinlemek
little küçük
live yaşamak
location lokasyon
long uzun
look bakmak
lost kayıp
lot çok
loud gürültülü
love sevmek
low düşük
M İle Başlayan İngilizce Kelimeler
machine makine
made yapılmış
main ana
major majör
make yapmak
man erkek
many çok
map harita
march mart
mark işaret
match maç
material materyal
matter madde
may belki
maybe belki
me ben
mean anlam
measure ölçü
meat et
meet tanışmak
melody melodi
member üye
men erkekler
metal metal
method metot
middle orta
might belki
mile mil
milk süt
million milyon
mind akıl
mine maden
minute dakika
miss özlemek
modern modern
molecules molekül
moment an
money para
month ay
moon ay
more daha
morning gündüz
most en fazla
mother anne
mountain dağ
mouth ağız
move hareket etmek
movement hareket
much fazla
music müzik
must zorunda olmak
my benim
N İle Başlayan İngilizce Kelimeler
name isim
nation millet
natural doğal
near yanında
necessary gerekli
need ihtiyaç duymak
never asla
new yeni
next sonraki
night gece
no hayır
nor veya (olumsuz)
north kuzey
northern kuzeyli
nose burun
not hayır
note not
nothing hiçbir şey
notice farketmek
noun isim
now şimdi
number sayı
numeral sayısal
O İle Başlayan İngilizce Kelimeler
object obje
observe gözlemlemek
ocean okyanus
of -den, -dan
off kapalı
office ofis
often sıkça
oh oh
oil petrol, yağ
old yaşlı
on açık
once bir kere
one bir
only sadece
open açık
opposite zıt
or veya
order düzen
other diğer
our bizim
out dışarı
outside dışarısı
over üzerinde
own sahip olmak
oxygen oksijen
P İle Başlayan İngilizce Kelimeler
page sayfa
paint boyamak
pair çift
paper kağıt
paragraph paragraf
park park
part bölüm
particular belli
party parti
passed geçmiş
past geçmiş
pattern patern
pay ödemek
people insanlar
per başına
perhaps belki
period nokta
person insan
phrase cümle parçası
pick seçmek
picture resim
piece parça
place yer
plain düz
plan plan
plane uçak
plant bitki
plants bitkiler
play oynamak
please lütfen
plural çoğul
poem şiir
point puan
pole kutup
poor fakir
position pozisyon
possible mümkün
pound ağırlık birimi
power güç
practice pratik
prepare hazırlanmak
president başkan
pretty güzel
printed yazılmış
probably belki
problem sorun
process işlem
produce üretmek
product ürün
property mülk
provide sağlamak
pull çekmek
push itmek
put koymak
Q İle Başlayan İngilizce Kelimeler
question soru
quickly hızlıca
quiet sessiz
quite oldukça
R İle Başlayan İngilizce Kelimeler
race yarış
radio radyo
rain yağmur
raise yükseltmek
ran koşmak (geçmiş)
rather -dense
reach ulaşmak
read okumak
ready hazır
really gerçekten
reason sebep
receive almak
record kayıt
red kırmızı
region bölge
remain kalan
remember hatırlamak
repeat tekrar etmek
report rapor
represent temsil etmek
resent gücenmek
rest dinlenmek
result sonuç
return dönmek
rhythm ritim
rich zengin
ride binmek
right sağ
ring zil çalmak
rise yükselmek
river nehir
road yol
rock kaya
rolled yuvarlanmış
room oda
root kök
rope halat
rose gül
round yuvarlak
row satır
rule kural
run koşmak
S İle Başlayan İngilizce Kelimeler
safe güvenli
said dedi
sail yelken açmak
same aynı
sand kum
sat oturdu
save kurtarmak
saw testere
say söylemek
scale ölçek
school okul
science bilim
scientist bilim adamı
score skor
sea deniz
seat koltuk
second saniye
section bölüm
see görmek
seed tohumlar
seem görünmek
seen görünmek
sell satmak
send göndermek
sense his
sent gönderilmiş
sentence cümle
separate ayrı
serve hizmet etmek
set ayarlamak
settled ayarlanmış
seven yedi
several birkaç
shall olsun
shape şekil
sharp keskin
she O (kadın)
ship gemi
shoes ayakkabı
shop dükkan
short kısa
should zorunda olmak
shoulder omuz
shout bağırmak
show göstermek
shown gösterilmiş
side yan
sight görüş
sign işaret
signal sinyal
silent sessiz
similar benzer
simple basit
since -den beri
sing şarkı söylemek
sir efendi
sister kız kardeş
sit oturmak
six altı
size boyut
skin deri
sky hava
sleep uyku
sleep uyku
slowly yavaşça
small küçük
smell koklamak
smile gülümsemek
snow kar
so şöyle
soft yumuşak
soil toprak
soldier asker
solution çözüm
some bazı
someone birisi
something bir şey
sometimes bazen
son erkek çocuk
song şarkı
soon yakında
sound ses
south güney
southern güneyli
space uzay, boşluk
speak konuşmak
special özel
speed hız
spell hecelemek
spot nokta
spread yayılmak
spring ilkbahar
square kare
stand ayakta durmak
star yıldız
start başlamak
state durum
statement ifade
stay kalmak
steel çelik
step adım
stick yapışmak
still halen
stone taş
stood ayakta durmuş
stop durmak
store dükkan
story hikaye
straight düz
strange garip
stream akıntı
street sokak
stretch genişletmek
string dizi
strong güçlü
student öğrenci
study çalışmak
subject konu
substance madde
such örneğin
suddenly aniden
suffix son ek
sugar şeker
suggested tavsiye edilmiş
sum özet
summer yaz
sun güneş
supply malzeme
suppose tahmin yürütmek
sure emin
surface yüzey
surprise süpriz
swim yüzmek
syllables ders programı
symbols sembol
system sistem
T İle Başlayan İngilizce Kelimeler
table masa
tail kuyruk
take almak
talk konuşmak
tall uzun
teacher öğretmen
team takım
tell söylemek
temperature sıcaklık
ten on
term dönem
test denemek
than -den
that o (eşya)
the o
their onların
them onlar
themselves onların kendisi
then sonra
there orada
these bunlar
they onlar (insan)
thick kalın
thin ince
thing şey
think düşünmek
third üçüncü
this o
those onlar
though -e rağmen
thought düşünce
thousands binlerce
three üç
through arasından
thus nitekim
tied bağlı
time zaman
tiny küçücük
to ona
today bugün
together birlikte
told söyledi
tone ton
too çok
took almak (geçmiş zaman)
tool alet
top üst
total toplam
touch dokunmak
toward -e doğru
town yerleşke
track takip etmek
trade ticaret
train tren
train eğitmek
travel yolculuk
tree ağaç
triangle üçgen
trip yolculuk
trouble sorun
truck kamyon
true doğru
try denemek
tube tüp
turn dönüş
two iki
type yazmak
U İle Başlayan İngilizce Kelimeler
uncle amca
under altında
underline altı çizili
understand anlamak
unit ünite
until -e kadar
up yukarı
upon üstüne
us biz
use kullanmak
usually genellikle
V İle Başlayan İngilizce Kelimeler
valley vadi
value değer
various çeşitli
verb fiil
very çok
view görüş
village köy
visit ziyaret
voice ses
vowel sesli harf
W İle Başlayan İngilizce Kelimeler
wait beklemek
walk yürümek
wall duvar
want istemek
war savaş
warm sıcak
was olmak (geçmiş)
wash yıkamak
Washington Washington
wasn’t olmamak (geçmiş)
watch izlemek
water su
waves dalgalar
way yol
we biz
wear giymek
weather hava
week hafta
weight kilo
well iyi
we’ll biz (gelecek zaman)
went gitmek (geçmiş)
were olmak (çoğul, geçmiş)
west batı
western batılı
what ne?
wheel tekerlek
when ne zaman?
where nerede?
whether eğer
which hangisi?
while süresince
white beyaz
who kim?
whole bütün
whose kimin?
why neden?
wide geniş
wife eş (kadın)
wild vahşi
will istek
win kazanmak
wind rüzgar
window pencere
wing kanat
winter kış
wire kablo
wish dilemek
with birlikte
within içinde
without olmadan
woman kadın
women kadınlar
wonder merak etmek
won’t olmamak (gelecek)
wood ağaç
word kelime
work iş
worker işçi
world dünya
would istemek
wouldn’t istememek
write yazmak
written yazılı
wrong yanlış
wrote yazmak (geçmiş)
Y İle Başlayan İngilizce Kelimeler
yard bahçe
year yıl
yellow sarı
yes evet
yet henüz
you sen
young genç
your senin
you’re sen (olmak)
yourself kendin